ULUSAL İLETİŞİM AĞI

9 Haziran 2012 Cumartesi

ORTALAMA AKLIN EĞİTİM DENEYLERİ!


Son zamanlarda okulların maddi ve manevi yapısal arızalarıyla oluşan gizil tehlikelere bir de okulların deneysel tatbikatlarında oluşan açık tehlikeler ve kazalar eklendi.

Birkaç ay önce okul bahçesinde yangın söndürme talimi yaparken ateşi söndürmek için kazara dökülen sakıncalı maddenin yangını büyütmesiyle çocuklar yaşamsal tehlike atlatmışlardı. Daha sonra yine bir okul laboratuar deneyinde oluşan kazada cıvanın ortaya yayılmasıyla çocukların bir kısmı cıva buharından zehirlenmişti. Son olarak yine İstanbul’da bir okulda deney tüplerinin patlamasıyla aynı tip bir okul kazası yaşandı. Bu olaylara, Türk’ün: deneyle imtihanı, bilimle imtihanı, akılla imtihanı mı yoksa, bilgiyi, bilimi, ve yaşamı ciddiye almama diye mi nitelendirmeliyiz.

Ortak düşünce ve tartışma alanımıza siyasilerce toplum sorunları olarak sunulanların, bu gerçek sorunları düşünmeyi önlemesi ayrı bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Az arayla oluşan bu olaylara tek tük kazalar gibi bakılıp “Allah korumuş” diye teselli bulmaktan öte birşey yapılamadığı ise en önemli gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

Hepimizin yapıp ettiklerinin ortalamasından oluşan toplumsal akıl yaşı, her gün biraz daha gerilediği ve bireysel bilinçlerimizin tek başına böyle oluşumları önleyemediği ortadayken, ortak yaşamlarımızda hepimizi  daha böyle nice tehlikeler beklediğini düşündüren bu ürkütücü konu, en önemli sorunumuz olmalı.

Henüz mevcuda yaşatma ve eğitme garantisi sağlanamazken, doğurun siz bakamazsanız biz bakarız diyerek çocuk sayısını arttırıcı yasal girişimleri tartıştıran devlet yöneticilerine bu gerçekleri hatırlatmak yurttaşlık değil vatani bir görev bile sayılır.


Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

4 Haziran 2012 Pazartesi

YETİŞKİNLERİN DİKKATİNE


Çocukların ailenin ve toplumun aynası olduklarını unutma.

Yaptığın hareketlerle en çok etkileşim alanındaki çocuklara olumlu veya olumsuz örnek ve rol modeli oluyorsun.

Her alanda çağa damgasını vuran şiddetin bir iletişim biçimi olmasını istemiyorsan, anlaşmazlığa düştüğünde muhatabınla bağırıp, çağırma ve itişip kakışma refleksine yenik düşme.

İşe kendinden başlamak için, çocuk veya büyük kim olursa olsun karşındakinle;

Bağırma konuş,

Dinle konuş,

Vurma konuş,

Anla konuş.

Toplumda şiddetsiz iletişimi daha geçerli kılmak, başta çocuk ve gençler olmak üzere bu öz denetim ilkelerini benimsetmek için önce kendi oto kontrol ve öz denetimini gözden geçirmeli ve gerçekleştirmeye çalışmalısın.

Gerçek yaşamın en etkili iletişimine dönen saldırganlık, bağırıp, çağırma, hakaret gibi çığlıklara dönüşmüş tepkimelerin yerine şiddetsiz iletişim kurmayı benimsemek bugünden çok yarına da ait bireysel ve sosyal sorumluluktur.

Zor ve umutsuz olsa da bu çaba, devleti yönetenlerin şiddet kapsamlı davranışlarıyla şiddet modellemelerine olumsuz katkısını hatırlatmaya da yarayacağı için gerekli.

Cinnet toplumu olmamak için herkes işe kendinden başlamalı.

Kaynak gösterimi:  www.0-18.org