Çocuklara karşı işlenen suçlar, genellikle suçun kendisini hazırlayan
şartlardan başlayan ve suçlunun cezalandırılmasına kadar gelişen takibat ve
yargılamalar sürecinde devam eden hatalar zincirine dönüşüyor.
Son olarak 14 yaşında cinsel tacize uğrayan Ö.Ç. adlı kız çocuğunun
davasında olup bitenlerin ortaya serdiği gibi çocuğun uğradığı taciz kadar
etkili olan hatalar, mağduriyeti katlayarak büyütecek türden.
En önemlisi, Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi bulunmadığı Sakarya Ağır Ceza Mahkemesinde
26 sı çocuk olan 34 zanlının ikinci duruşmasında, çocuk ve yetişkin zanlıların
bir arada mahkemeye çıkarılması.
Utanç davası adı verilen bu
davada mağdurun avukatı, çocuklarla büyüklerin aynı ortamda yargılanması
çocukları kötü etkilerken, yetişkinlerin de kapalı oturum gibi çocuk
mahkemelerinin imtiyazlarından yararlandırılmasının yanlışlığına dikkat
çekerken zanlı olarak yargılanan çocukların velileri de bu duruma itiraz
ediyorlar.
Yine Mersin’de okula gelen polis tarafından okul koridorlarından
tutanaksız ve okul formasıyla alınıp götürülen çocuk, kemik yaşı ölçülsün de 24
yaşından büyük çıkarsa tutuklansın diye Mersin Devlet Hastanesine götürülüyor.
Daha önce bir kez iki saat gözaltında tutulup bırakılan ve sabıka
kaydı olmayan bu çocuk, polis gelmeden önce bir öğretmenin kendisini kenara
çekerek senin kod adın ne diye
sorduğunu ve kendisinin bir kod adı olmadığını söylemesi, çocukları yetişkinlerin
dikkatsiz davranışlarıyla kodlayan hatalarımıza örnek oluyor.
Yanlış ekip, doğru biçmeyi bekleyen bu defolu tutumların, kurbanı olan
çocuklarımızın büyüyünce nasıl bir yetişkin olacakları şimdiden belli değil mi?
Kaynak gösterimi: www.0-18.org