Digital çağın yazı dili
ilk dönem sembolik işaretleşmelere dönüşü işaretliyor gibi. Bizlerin arada
sırada kullandığımız bu işaretler çocuk ve yeni gençliğin tuşlama kıvraklığı
kazandıkları akıcı bir yazışma türüne dönüşmüş bile.
Hürriyet gazetesinde
geçenlerde yer alan bu işaret alfabesi ve bununla kurulan cümlelerde harflerin
yerini işaretlerin aldığını çok iyi gösteriyordu. Zaten selam yerine slm
yazarak mevcut kelimelerin indirimli kullanıldığı günümüzde gitgide kısalan
ifade yeteneğinin harfler yerine işaretlere dökülmesi artık çok da
yadırganmıyor.
Düşünceleri ifade dili
yerine duyguların dışa vurumuna dayalı bir iletişim kültürünün gelişmesi, düşünen
insanlar açısından tercih edilemez bir sığlığın gitgide her yeri sardığını da
gösteriyor.
Yine Twitter ile
başlayan sınırlı vuruşla yazmaya zorlanma, düşüncelerin öz ifadesini bulmak
kadar düşünmeyen kafaların kısa ifadeli paylaşımının da bu okur/yazarlık türüne
etkisi tartışılmaz. Eskiye göre herkesin ne türden olursa olsun kafasından
geçenleri yazarak ifadelendirme yeteneği ve de okuma yönelimi artarken özde
hangi özelliğin zayıfladığı daha sonra iyice anlaşılacak.
Buna alışan beyinlerin
uzun metinlerle, karmaşık düşünce anlatımları yerine bu kısa yazışmalarla
iletişim kurmayı yeğlemesinin uzun sürede beynin gelişmesine olumsuz katkı
sağlayacağı da söylenebilir.
Ha bire mesajlaşan genç
profilinin, özünde nitelik ve niceliksel yönden asıl bir düşünce yapısı
kazandığı anlaşıldığında başka bir dünyanın mümkün olup olamayacağını
bilemiyoruz. Yeni nesillerin kalemle yazmayı neredeyse unutacağını gösteren bu
gidişat, eğitim sistemlerini müfredatlarına yeniden el yazısı dersi koyarak
telafiye zorlarken, yakında kalemi ve türlerini bilmeyen çocuklar da
yetişecektir. Geçen gün ispirtolu kalem sözünü ilk defa duyduğunu söyleyen
üniversiteli genç bu konuda nasıl bir değişim yaşandığının işareti gibiydi.
Bu gelişmeye ait en
olumlu öngörü ise Dünya dili halinde herkese hitap etmesi. Bu da evrensel
vizyona dönük bir algı yaratabilir olması. Mevcut diller ayrımını gidermesi ki
bu da ayrı bir gelişme türü.
Bizler digital çağın
alfabesini öğrenmeye zorlanırken çocuklarla aramızda açılacak bu anlamsal ve
niteliksel farkı kapamak için çaba sarfetmesi gerekenler de bu konunun
bilincinde olmak yine bizlere düşecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder