ULUSAL İLETİŞİM AĞI

28 Mayıs 2012 Pazartesi

NESİLLERE BEDEL ŞİP ŞAK DEĞİŞİMLER!


Prof. Deniz Ülke Arıboğan'ın İstanbul’da gerçekleşen Dünya Ekonomik Formu’na 'Daha İyi Bir Gelecek, Daha İyi Bir Eğitim' başlığıyla eğitim sektöründe ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar konusunu ele alan ve Akşam’daki köşesinde yayınladığı yazıdan alıntılanan bölüm, günümüzün değişen eğitim algı ve uygulamaları açısından önemli.

Yazıda değinilen sürekli değişim gerçeğinin doğurduğu eğitim algı ve uygulamalarından daha önemli olan nokta ise, değişim ve çağdaşlık üzerinden biçimlendirilenlerin yanlış ve cüretker uygulamalara gerekçe olarak kullanılması.

Her şey değişiyor algısına temel ve bilimsel değerlerden uzaklaşarak yanaşılması ve ortaya eklektik alt yapısı hazırlanmamış düzenlemelerin ürünü ucube uygulamaların çıkması, herşeyden önemli ve acilen dikkat edilmesi gereken konular. Devlete düşen gereğini yapma sorumluluğu, yeterince algılanmadığı zaman yaz-boz eğitimlere maruz nesiller yetiştiriliyor. Değişime ayak uydurma arayışları adına çocuk ve gençlerin deneme tahtasına döndürülmeleri ayrı bir geri kalmışlık ölçüsü oluşturmamalı..

"1- Sanayi sonrası uygarlığın dijitalleşme evresine girdiğimiz bu yeni dönemde, insan ile bilgi arasındaki ilişkinin yapısı tümden değişmiş durumda. Aşırı malumat ile yüklenen bu yeni insan tipine artık eğitim adı altında yeni bilgiler yüklemeye çalışmanın manası yok. Aksine, zaten okul dışında da bir tek tuşla ulaşabildiği, uğraşmadan edinebildiği bir sürü bilgi arasından seçim yapmayı, analiz edebilmeyi, bilgiyi olumlu amaçlar için kullanmayı, bilgi ile değerler arasındaki ilişkiyi kurabilmeyi öğretmek esas. Yani öğretmenlerin bundan sonraki temel hedefi kitaptaki bilgiyi öğrenciye bire bir aktarmak değil, onu eleştirmeyi, işlevselleştirmeyi, ona değer kazandırmayı öğretmek olmalı. Zira bilgi edinim anlamında eğitimin temel mecrası artık okul olmaktan çıkmış durumda. Televizyon kanalları, internet siteleri, sosyal medya araçları, 'ulu yüce kutsal google', bilgisayar programları, oyunlar vs. Artık çocukların, gençlerin birçok farklı mecradan öğrenme imkanları var. Okul başka bir şeye dönüşüyor, ama ne? Bunu tespit edip pozisyon almak ve insan ile bilgi arasındaki bu yeni ilişkide 'okul'u doğru konumlandırmak gerekiyor.

2- Eğitim ile meslek arasındaki ilişkinin de yeniden tasarlanması gerekiyor. Şu anda okul sıralarını dolduran birçok öğrenci henüz icat bile edilmemiş mesleklerde çalışacaklarını bilmiyor. Mesleki eğitim adı altında verilen bilgiler daha okuldan mezun olmadan eskimeye mahkum. Sanayi toplumunda bozulanı tamir etme, çalışmayanı çalıştırabilme üzerine kurgulanmış olan ve 'dayanıklılık' esasına kutsamış meslek anlayışları önemini yitirmeye başlamış durumda. İnsanlar tamir edilmiş bir telefon değil, yeni bir telefon istiyor. Bozulanı atıp yenisini almanın daha düşük maliyetli ve daha tercih edilebilir olduğu bir döneme doğru geçişteyiz. Bu, küresel anlamda bir değer devrimine işaret ediyor. Bu bakımdan mesleki eğitimlerin fütüristlerin de katkısıyla yeniden düzenlenmesi ve yeni değer ortamına adapte edilmesi gerekiyor.

3- Üniversitelerin de yeni döneme adapte olmaları şart. Bugün hala geçerli olan felsefe Humboldt'un 1800'lerde başlattığı devrimsel dönüşümün ürünü. Nitekim sanayi uygarlığı öncesinde sadece eldeki bilgiyi bir sonraki nesile aktaran, 'öğretici nakil' esas iken; sanayi toplumunda işin içerisine 'araştırma'nın da sokulmasıyla üniversiteler bilgi üreten, geliştiren kurumlar niteliğine kavuştu. Bu gerçekten de en üst eğitim kurumu olan üniversiteler açısından büyük bir sıçramaydı. 'Öğretim ve araştırmanın birliği' ilkesi geçerli kılınmıştı. Oysa bugün bu da yeterli gelmiyor. 'Yaratıcı tasarım' ve 'değer geliştirme' üniversitelerin gelişim yolunu açabilecek alternatifler olarak gözüküyor. Bu bakımdan eğitim konusunun geleceğe dönük ve stratejik olarak ele alınması gerekiyor."

Eğitim alanının en önemli ayağı olan velilerin eğitim sorunlarında yeterli değerlendirme ölçütlerine sahip olup olmadıkları bilinmese de son zamanlarda her alanda görüldüğü gibi dövülen öğretmen sayısındaki artış da ortalama veli bilincinin hangi ölçüleri benimsediğini düşündürtüyor.

Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: