ULUSAL İLETİŞİM AĞI

6 Mayıs 2012 Pazar

Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu?


Ülkemizin de imza atarak onayladığı Çocuk Hakları Sözleşmesine göre, Devlet, 0-18 yaş arasında herkes yasa önünde çocuktur gerçeğini kabul etmiş bulunuyor.

Böyle uluslararası sözleşmelere imza atan devletlerin uygulamada yanlışa düşmeyecek düzenlemeler yapması gerektiği için yasalarında bu kabulün tersine maddeler varsa, ilk önce onları düzeltmesi ve çeşitli uygulama alanlarında bu kabulün gereğine uyulmasını kontrol etmesi gerekir.

1995 yılında imzalanan bu sözleşme gereği neler yapıldığı veya nelerin yapılması gerektiği de devletin ve yönetimi ele alan hükümetlerin işi ve sorumluluğu.

Büyük bir kesimde gelenek ve göreneklerle biçimlenen genel kabullere göre kız çocukları okutulmuyor ve bu yaş lise öğretiminin bitimine de denk geldiği için okumaktan kaçma pratiğine gerekçe olarak çocuk yaş evliliklerine gereken avantajı sağlıyor. Özellikle kırsal alanda kızların çoğu 18 yaşını bitirmeden evlendirilebiliyorlar.

Şu ana kadar eğitim alanında lise son sınıflarında kızların nişanlansalar bile okulda nişanlı veya evli olarak okuyamayacakları uygulaması geçerli olması bir teminat olarak duruyor.

Yeni Milli Eğitim düzenlemelerinde bu teminatın başka bir şeye dönüştürülme girişimleri henüz karar verilmemiş olduğu ileri sürülse de, herşeyden önce imzalanan Çocuk Hakları kavramına ters düşüyor.

İlgililer bu düşüncenin gerekçesi olarak erken evlendirilen kızların eğitimlerini bırakmak zorunda kaldıklarından diploma alamadıklarını ileri sürerek bu durumunu kurtarmak amacı taşıdıklarını ama verilmiş bir karar olmadığını ileri sürüyorlar. Demek yönetim sorumluları yasalar önünde çocuk olunsa da eğitim adına yapılan düzenlemelerle çocukların evlenebileceğini düşünülebiliyorlar.

Medeni kanuna göre evlenme yaşı alt sınırının 17 olarak kabul edilmiş olması zaten çocuk yaşta evlenmenin de mümkün olduğunu gösterdiğinden bu tasarıyı tasarlayanlarca yadırganmamış olmalı. O zaman çocuk hakları açısından çocuk istismarına giren çocuk gelin sorunu nasıl önlenecek?

Daha yakınlarda bir Arap müftüsünün kızların 12 yaşında evlendirilmelerini uygun görmesi gibi ülkemizde de kızların babaları, dedeleri yaşında adamlara gelin gitmek adına satılmaları gerçeği bu zihniyetin bizdeki uzantılarını işaretlemiyor mu? Kızların 18 yaşından önce evlenebilecek hale gelmesine katkı sağlayan bu düzenlemelerle çocuk gelin yaşı 12-13 olarak mı legalleşecek?

Ülkemizde pekçok alanda birbirine zıd şeyler birbririni yok sayarak doğru diye kabul edilebiliyor, o mu doğru, bu mu doğru ikilemi ise cezai bir engel olmadığı sürece o da doğru, bu da doğru diye bir arada yürürlükte olabiliyorken yani şimdi bu kadar çelişkili ve birbirini yok sayan kabul ve yasal düzenleme varken hangi doğru nasıl ve ne gerekçeyle savunlacak?.

Kızların kendisinden çok çevresinin isteğiyle evlendirildiği ve erkeklerin körpelik arzusuna kurban giden nicelerinin de kendisi büyümeden çocuk sahibi olması gerçeğinin çoğu kimseye şaşırtıcı gelmediği toplumumuzda devlet yönetiminde bulunanların bu tür evlilikler yapılmasını önleyemeyip eğitimi buna uydurmayı düşünmeleri de şaşırtıcı gelmiyor mu acaba.

Burada cinselliğin yaşanma sınırı olarak evlilik müessesinin kızların namusları açısından önemli bir sigorta sayılması nedeniyle toplumsal değerlerin tüm girişimleri rayından çıkaracak biçimde düzeni esir aldığı ve yapılan düzenlemelerin de doğru olmaktan ziyade mümkün olabilenin en doğrusu olarak gerçekleştirilmeye kalkıldığı görülüyor.

Çocuk hakları, toplumların hak kavramı konusundaki gelişmişlik algısına göre sorumlularca ancak bu kadar sağlanabiliyorsa, toplumsal bilinci nasıl yükselteceğiz sorusu daha önem kazanıyor.

Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: