ULUSAL İLETİŞİM AĞI

23 Ekim 2010 Cumartesi

Çocukları Türbanlamak "Çocuk Hakları"nın İhlal ve İstismarına Girer

Ülkemizde pek çok alanda yaşanan kavramsal karmaşa, bireysel özgürlük alanında da yaşanıyor.

Üniversitelerdeki türban takmama kuralına üniversiteli kıza ne giyeceğini söylemek onun bireysel özgürlüğüne müdahale olur bu bir demokratik özgürlük talebidir diye karşı duranlar, bazı anne-babalarca, küçük yaşlardaki kız çocuklarının başını örtmeye kalkışmasına nasıl cevap veriyorlar?

Bireysel özgürlük, en geniş anlamıyla kişinin kendi tercihinden kendi sorumlu olması demekse, ailesinin tercihiyle başı kapatılan çocukların durumu nasıl açıklanabilir?

Bu da mı bireysel özgürlük? Özgürlükse, kimin özgürlüğü?

Dinin özgür ve bireysel bir seçim olduğu gerekçesine de ters düşen bu anlayışın, aslında çocuğu kendi seçimlerini yapacağı döneme gelmeden biçimlemek isteğinden doğan bu girişimin bir hak gibi görülmesi ve gösterilmesine ne demeli?

İnsanların çocuklarına kendi inanç ve fikirlerini kabule zorlamaları bireysel özgürlük müdür?
Eğer öyleyse bu kimin hakkı ve özgürlüğüdür?

Türkiye’nin de taraf olduğu ve altına imza attığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 14. Maddesi,

1. Taraf Devletler, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı gösterirler.

2. Taraf Devletler, ana-babanın ve gerekiyorsa yasal vasilerin; çocuğun yeteneklerinin gelişmesiyle bağdaşır biçimde haklarının kullanılmasında çocuğa yol gösterme konusundaki hak ve ödevlerine, saygı gösterirler.

3. Bir kimsenin dinini ve inançlarını açıklama özgürlüğü kanunla öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla yalnızca kamu güvenliği, düzeni, sağlık ya da ahlâki ya da başkalarının temel hakları ve özgürlüklerini korumak gibi amaçlarla sınırlandırılabilir.

demektedir.

Çocuk haklarının bu maddelerini doğru okumayanlar; henüz bu konuda tercih yapacak yaşa gelmediği dönemlerden başlayarak çocuklarını günah ve sevap kavramlarının ağırlığı altında bırakmayı hak ve yol gösterme olarak algılamaktadırlar.

Doğal olarak zaten ana-babaların kendi dinsel tercihleriyle yaptıkları seçimin kültürel etkisinde kalarak büyümek zorunda olan çocuklara ayrıca yapılan bu tür müdahale ve yönlendirmeler, onun hakkını ihlal ve istismar etmek olur.

Zira bunu kendi hakkı gören erişkinler, çocuğun bireysel hakkına yaptıkları bu müdahalelerle onu istismar da etmiş sayılırlar.

Görüldüğü gibi özgürlük ve demokrasi kavramları ile alanları, birbirine karıştırılınca yanlışların çorap söküğü gibi gelmesi kaçınılmaz oluyor. Bu yanlış algılarla biçimlenen kafalara sahip nesillerden demokrat bir toplum oluşturmak da gittikçe zorlaşıyor.

www.0-18.org

Hiç yorum yok: