ULUSAL İLETİŞİM AĞI

10 Mart 2012 Cumartesi

Çocuk Hakları Açısından Devlet Bilinci


Kindar ve dindar çocuk yetiştirme hedefi olarak dile getirilmesi yönetimde sorumlulukları olanlarca çocuk haklarını nasıl algılanmadığını göstermesi kadar din ve kin kavramlarının da yeterince kavranmadığını gösteriyor.

Tinerci çocuk olmak dez avantajına dinsizlik yaftası da eklenirse bu çocuklar başlı başına tehlike kaynağı gibi görülecektir.

O nedenle kendileri tehlikeli bir yaşam sürdürdükleri halde saldırganlık atakalrı nedeniyle tehlikelil saçmaktan kurtarılamayan bu çocuklara dinsiz muamelesi yapmak, var olan ilgisizliğe gerekçe yapılmaktan öte bir işe yaramaz.

Kimsesizlik, yoksulluk ve aile içi şiddet gibi nedenlerle sokağa düşen bu çocuklara Çocuk Hakları Sözleşmesine imza atan devletimizin dindarlıktan önce güvenli bir yaşam sağlama sorumluluğu olduğunun hatırlatılması gerekir.

Bunun yerine dinsiz nesil, tinerci çocuk çağrışımı yapan değerlendirmelerde bulunmak bu çocukların durumlarını toplum karşısında daha da zora sokmaktan öte bir işe yaramaz. Sadece çocuklar üzerinde oluşturulmak istenen din baskısına  meşruluk kazandırır.

Anlamları çarpıtılmış hedeflerle gelecek nesillerin yaşamıyla oynamaya yol açacak bu tür söylemler, çocuk haklarının devlet ve toplum katında henüz yeterince içselleştirilmemiş olduğuna güzel bir örnektir.

Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: