ULUSAL İLETİŞİM AĞI

26 Mart 2012 Pazartesi

Tinerci Olmak Çocukların Tercihi Olabilir mi?


Tinerci çocuk olmak dezavantajına dinsizlik yaftası da eklenirse, bu çocuklar toplum tarafından başlı başına bir tehlike olarak algılanmaya devam edilecektir.

Kendileri tehlikeli bir yaşam sürdürdükleri halde bağımlılık nedeniyle gösterdikleri saldırganlıklar onları tehlikeliler listesinden çıkarılmaları bir yana, dinsizlik nedeniyle böyle davrandıkları yargısıyla da damgalanacaklardır.

Bu tür değerlendirme ve nitelendirmeler, neredeyse onların bu durumlarından sorumlu devlet veya ailelerin mevcut ilgisizliğine gerekçe gösterilmekten öteye bir gerçeği yansıtmayacaktır.

Çocuk Hakları Sözleşmesine imza atan Devletimiz’in, kimsesizlik, yoksulluk ve aile içi şiddet gibi nedenlerle sokağa düşen bu çocuklara dindarlık aşılamaktan önce güvenli bir yaşam sağlama sorumluluğunu hatırlaması gerekir.

Bunun yerine sanki kendi isteğiyle tinerci oluyorlarmış gibi dinsiz nesil, tinerci çocuk çağrışımıyla bağlantı kurduran söylemler, ne yazık ki bu çocukların durumlarını düzeltmeyip daha da zorlaştırır. Olsa olsa bu çocuklara yönelik karalama ve baskılara kafalarda meşruluk kazandırır.

Anlamları çarpıtılmış hedeflerle gelecek nesillerin yaşamıyla oynamaya kalkmak ise çocuk haklarının devlet ve toplum katında gerektiğince içselleştirilmemiş olduğuna güzel bir örnek oluşturur.

Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: