Geçtiğimiz
günlerin en ilginç haberi, TRT kanallarından birinde program yapan iki
ilahiyatçının teknolojik gelişmelere cinleri katan ifadeleriyle ilgili olanıydı.
Programda,
Nasa’ dan gelen bir Amerika’lı uzmanın bir vekile Konya’daki ünlü bir cinciyi
sorarak bizim uydulardaki bazı problemlerin onun cinleriyle halledebileceğini
düşünüyoruz demesi, eğer olay böyle geliştiyse, önemli bir haber niteliğinde.
Bu
olayın doğruluğundan çok, normal bir şeymiş gibi yansıtılması, teknolojik
gelişmelerin hangi kafalarda nasıl değerlendirdiğini göstermesi işin diğer
önemli yanı.
Medya
eksenli habercilik sosyolojisi açısından dikkat çekici olan bu haber, toplumsal
ortalama aklın gelişim istikametini de şimdiden yansıtıyor gibi.
Bu
bilgilerin hangi bilimsel ve eğitimsel alt yapıyla değerlendirildiği veya
değerlendirilebileceği, geleceğe dönük endişeleri çoğaltıyor.
Yeni
kabul edilen eğitim uygulamasında zorunlu din derslerinin yanı sıra Kuran-ı Kerim
ve Peygamber’in yaşamının seçmeli ders olarak konmasını sağlayan ve dindarlığı
eğitim malzemesi haline getirenler, bu yaptıklarını şimdilik kime ne zararı var
diye savunurlarken daha sonra belki de cinlerle bağlantı kurulmasında gerekli
bir gelişmişlik ölçüsü de saymaya kalkabilecekler.
Cinlerin
varlığının bazı cemaat liderlerince de tescillendiğini belirtenler, uluslar
arası ajanlık faaliyetlerinde gelişmiş ülke istihbaratları veya teknolojik
sistemlerde cinlerden yararlanmayı marifet mi sayıyorlar, yoksa marifet
sayılmasını sağlamak için mi böyle konuları ortaya atıyorlar bilinmiyor.
Hoş,
son yıllarda bir takım siyasi davaların argümanlarında olan bitenler de herkese
cinler tarafından yapılmış hissi vermeye başladığından yakında diplomaside cinlere
ayrı bir yer tanınacağı da düşünülebilir.
Faili
bilinmeyen ve derin devlet başlığına sokularak dokunulmazlık kazanan pek çok
garipliğin de cinlerin işi olarak yorumlanmasına sanki artık kimsenin
şaşırmayacağı bir yere gelinmiş bulunuyor.
Gözümüz
aydın mı olsun?
Kaynak gösterimi: www.0-18.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder