ULUSAL İLETİŞİM AĞI

15 Nisan 2012 Pazar

HATALI GİRİŞİMLERİN BEDELİNİ HANGİ MİLLET ÖDÜYOR?


Ülkeyi yönetenlerin yapıp ettiklerini hep milletin isteği gibi sunma davranışı artık kimse için geçerli olmuyor. Ama farkına varmayanlar bu türküyü her olayda çağırmaktan geri kalmıyorlar.

Dikkat çekilen tüm bilimsel ve sosyal nitelikli sakıncaları yeterince dikkate almadan ve gerekli alt yapı hazırlanmadan yasalaştırılıp zafer diye sunulan 4+4+4 sistem değişikliğine en güzel itiraz, küçücük çocuklarını okulların alt yapı denetimsizliği nedeniyle kaybetmiş velilerden geldi.

Bu aileler Büyük Millet Meclisine giderek “Çocuklarımızı Riske Atmayın” diyerek yerinde bir uyarı yapmışlar.

Gökçer Tahincioğlu’nun (Milliyet 12.04 2012) haberinde çocuklarını okullardaki  kapı, çukur  lavoba veya pencere gibi çeşitli bozuk fiziki alt yapılar nedeniyle kaybeden velilerin, özellikle ana sınıfı uygulamasında yaş sınırına değinerek gerekli düzeltme ve düzenlemeler yapılmazsa daha ne çok çocuğun öleceğine dikkat çektikleri yazıyordu.

Bence bu yeni sisteme en çarpıcı duruşu çocuklarını kaybetmiş bu acılı aileler gerçekleştirmiş.

Acaba her yaptıklarında milletin rızası olduğunu ileri sürerek uyarıları savan yetkililer, esas milletin bu tür uyarılarını gerçek olarak ne zaman dikkate alacaklar?

Bu aileler millet değil mi?

Onların milleti sayılmıyorlarsa, kimin milletidirler?

Bu isteklerini nereye gidip, kime söylesinler?

Bu tür yerinde uyarıları ille kasıtlı muhalefet olarak görmek yerine, sorumluluklarını hatırlatıcı olarak algılayabilseler belki biraz inandırıcı olabilir Ama gerçek şu ki, millet olarak kabul edilmeyenlerin oranı gittikçe büyüyor.

Uygulamadan önce açıkca görülen pek çok sakıncayı kavramayanlar bu ülkede yaşayan tüm insanlara karşı taşımaları gereken gerçek sorumluluklarını ne zaman kavrayacaklar acaba?

Sistem değişikliğini yaptıktan sonra amaçlarını daha öncekinin rövanşı diye ifade etmekten kaçınmayan yetkililer, ellerinde kaybettikleri çocuklarının fotoğraflarıyla dolaşan bu acılı ailelere sadece yaşasalardı çocuklarınızı dindar yapacaktık demekle mi yetinecekler yoksa ciddiye mi alacaklar, göreceğiz.


Kaynak gösterimi: www.0-18.org

Hiç yorum yok: