ULUSAL İLETİŞİM AĞI

2 Ekim 2011 Pazar

Eğitimin Başına Gelenler!


Milliyet Gazetesi’ndeki köşesinde yıllardır eğitim alanındaki sorunları geniş çapta irdeleyen yazılarında Abbas Güçlü, bir süredir tablet devrimi ve eğitime katkısı üzerine tartişmaları okuyucularla paylaşıyor.

Çok da iyi yapıyor.

Zira, pek çok sosyal sorunu şok haber kültürüyle yaşamaya mahkum olan toplumumuz, alt yapısı düzenlenmeden uygulamaya konulan temel sorunlarda nelere kalkıldığının ayrımına pek varamıyor.

Orta öğrenimde gelişmişlik adına tablet devrimi diye nitelendirilen projeden medet umulmasının ne kadar doğru bir düşünce olduğu, düşünülmesi gereken bir konu.

Öğrenmede, bilgiye ulaşımda sağlanan teknik gelişmelerin öğretmenin işlevi ve niteliğini de tartışmaya açması kaçınılmaz.

Öğrenciyi bilgiyle buluşturmada önemli bir aracı olan öğretmenin, kimilerince basit bir robota indirgendiği, kimilerince de, insani nitelikler üzerinden kutsandığı görüşleri tartışılırken öğretmen kavramına ne kadar farklı anlamlar yüklenmeye başlandığı görülüyor.

Çağın gereklerine uygun gelişmelere ayak uyduramayan öğretmenlerin eğitilmesi de önemli ve gerekliyken onları düşük ücretler ve çeşitli yoksunluklar içinde görev yapmak zorunda bırakmak, eğitimin önemli sorunlarından biri olmayı südürüyor.

Milli Eğitim’de beklenenler üzerinden öğretmenlere verilen vaatlerin uygulamada yerine getirilmemesi ve son olarak mahrumiyet alanlarına giden öğretmenlerin terör örgütlerince kaçırılmaya başlanması sırf eğitim alanının değil tüm ülkenin büyük bir sorununa dönüşüyor.

Aslında öğretmenin insani yanını bir kenara koyan bu sosyo-ekonomik, kültürel ve de siyasi değişimlere rağmen, hala idealistçe öğretmenliğe yönelenlerin olması, toplumun geleceği için şans sayılması gerekirken, mevcut öğretmenleri değerlendirmek adına bir çeşit işlevsizleştirmek anlamına da gelebilecek böyle iddialı projeler gerekli mi gerçekten tartışılmalı.
 
Bir bütün olarak eğitimin sorunlarının önemli yanlarını yok saymak ve mevcut öğretmen varlığını iyice tartışılır hale getirmek, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak anlamına gelebilir.

Pek çok yurttaşın gördüğü bu sorunları yöneten sorumlular görüyor mu bilinmese de öğretmenlerin kaçırılması adına Milli Eğitim Bakanı’ndan bilgilenme alamayan kamuoyunun, uzun vadeli ve iddialı girişimlere umut bağlamadığı tüm gerçekliğiyle görülüyor.

Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: