Milliyet
Gazetesi’ndeki köşesinde yıllardır eğitim alanındaki sorunları geniş çapta
irdeleyen yazılarında Abbas Güçlü, bir süredir tablet devrimi ve eğitime
katkısı üzerine tartişmaları okuyucularla paylaşıyor.
Çok
da iyi yapıyor.
Zira,
pek çok sosyal sorunu şok haber kültürüyle yaşamaya mahkum olan toplumumuz, alt
yapısı düzenlenmeden uygulamaya konulan temel sorunlarda nelere kalkıldığının
ayrımına pek varamıyor.
Orta
öğrenimde gelişmişlik adına tablet devrimi diye nitelendirilen projeden medet
umulmasının ne kadar doğru bir düşünce olduğu, düşünülmesi gereken bir konu.
Öğrenmede,
bilgiye ulaşımda sağlanan teknik gelişmelerin öğretmenin işlevi ve niteliğini
de tartışmaya açması kaçınılmaz.
Öğrenciyi
bilgiyle buluşturmada önemli bir aracı olan öğretmenin, kimilerince basit bir
robota indirgendiği, kimilerince de, insani nitelikler üzerinden kutsandığı
görüşleri tartışılırken öğretmen kavramına ne kadar farklı anlamlar yüklenmeye
başlandığı görülüyor.
Çağın
gereklerine uygun gelişmelere ayak uyduramayan öğretmenlerin eğitilmesi de
önemli ve gerekliyken onları düşük ücretler ve çeşitli yoksunluklar içinde
görev yapmak zorunda bırakmak, eğitimin önemli sorunlarından biri olmayı
südürüyor.
Milli
Eğitim’de beklenenler üzerinden öğretmenlere verilen vaatlerin uygulamada
yerine getirilmemesi ve son olarak mahrumiyet alanlarına giden öğretmenlerin
terör örgütlerince kaçırılmaya başlanması sırf eğitim alanının değil tüm
ülkenin büyük bir sorununa dönüşüyor.
Aslında
öğretmenin insani yanını bir kenara koyan bu sosyo-ekonomik, kültürel ve de
siyasi değişimlere rağmen, hala idealistçe öğretmenliğe yönelenlerin olması,
toplumun geleceği için şans sayılması gerekirken, mevcut öğretmenleri
değerlendirmek adına bir çeşit işlevsizleştirmek anlamına da gelebilecek böyle
iddialı projeler gerekli mi gerçekten tartışılmalı.
Bir
bütün olarak eğitimin sorunlarının önemli yanlarını yok saymak ve mevcut
öğretmen varlığını iyice tartışılır hale getirmek, Dimyat’a pirince giderken
evdeki bulgurdan olmak anlamına gelebilir.
Pek
çok yurttaşın gördüğü bu sorunları yöneten sorumlular görüyor mu bilinmese de
öğretmenlerin kaçırılması adına Milli Eğitim Bakanı’ndan bilgilenme alamayan
kamuoyunun, uzun vadeli ve iddialı girişimlere umut bağlamadığı tüm
gerçekliğiyle görülüyor.
Kaynak gösterimi: www.0-18.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder