ULUSAL İLETİŞİM AĞI

15 Ekim 2011 Cumartesi

Metreli Sosyalleşme


Gazetelerde çeşitli başlıklarla verilen haberde, Antalya'da bir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce okulda kız ve erkek öğrencilerin birbirine bir metreden öteye yaklaşmasının cinsel tacize yol açacağı gerekçesiyle
yasaklandığı bildiriliyordu.

Bir ilçenin Milli Eğitim Müdürlüğü’nce düzenlenen 2011-2012 Sene Başı Değerler Toplantısı'nda 18 maddelik talimata dönüştürülen kararların içinde "Cinsel istismar vb. durumlarla karşılaşılmaması için mesafe 1 metreden az olmayacaktır" ifadesinin kullanılması ve bunun harem-selamlık veya kız ve erkekler birlikte gezmemeli ve yan yana oturmamalı ve de şakalaşmamalı türünden yorumlarla yaşama geçirilmeye kalkılması önemli bir haber.

Duruma başta öğretmenler olmak üzere Eğitim-Sen ve çeşitli yerlerden gelen tepkiler sonunda yöneticilere soruşturma açılmaya kalkılması sevindirici olsa da zihniyetlerin sadece yasakla düzelmediği biliniyor.

Bu girişim şimdilik önlense de kadın erkek ve insan ilişkilerinde belli bir algı ve zihniyeti yansıttığı için pek çok yönden üzerinde durulması gerekiyor.

Her şeyden önce toplumumuzda insanlar arası ilişkilerin kadın-erkek gibi cinsiyet farkından öte bir anlam taşımadığı ve sosyalleşme ortamlarının sadece böyle algılandığını gösteriyor.

Doğal okul arkadaşlığına cinsel tacize yol açan bir tehlike gibi bakmak ve bunun üzerinden tedbir geliştirmek için ilişkileri metreyle ölçmeye kalkmak, toplumumuzda çoğunlukla kadınların uğradıkları pekçok muameleye neden olan bir sosyal algıyı gözler önüne seriyor.

Gün geçtikçe "İnsan" olgusuna yabancılaşan sanal ortamlar üzerinden yaşamı algılayan nesillerin gerçek yaşamdaki insan algısına cins ayrımından öte bir anlam yükleyemeyen bir zihniyete hapsedilmesinin "eğitim" adına yapılması da üzerinde durulması gereken diğer bir yan.

Hipokrat yemini ettiği halde dindarlık adıyla karşı cinse el sürmeyi günah sayan doktorların türediği toplumuzda bu anlayış doğrultusunda birbirine metreli mesafe almaya zorlanan gençlerden ileride nasıl bir toplum dokusu oluşacağı düşündürücü.

Yetişmekte olan nesillere "İnsanı kavratma" eğitiminin şartlı reflekse dayalı sirk canlılarının terbiyesiyle karıştırılması, üstünde durulması gereken önemli bir nokta.

Uygulama girişimi, bazı eğitim idarecilerinin öğrencilerden daha çok eğitime ihtiyaçları olduğunu gösteriyor.

Arkadaşlık ve dostluk ilişkilerini yaratan sosyal ortamların cinsiyetlerden daha geniş bir anlamlandırmayla gelişmesi, insanın insana yabancılaşmaması için böyle anlamsız tedbirlerin eğitim sanılmaması gerekir.

İnsanlık, böyle saçma yasaklarla değil özgür olarak insanların doğal birlikteliklerle yan yana durmasıyla gelişti.

Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: