“Çocuk
Katılımı” gibi kavramların nasıl anlaşılmaması gerekliliğiyle süren ortak
kavramsal çalışmamız bu alanda kafa yoranlar için bazı haberlerle daha da
önemli hale geliyor.
6
Ocak’da yer alan bir habere göre bir vakfa bağlı bir ilköğretim kurumu öğrencileri
TBMM’de grubu bulunan siyasi partileri ziyaret ederek kendi anayasa
çalışmalarını sunmuşlar.
Dini
eğitim veren anaokullarının açılmasını ve din adına baskı yapanlara da para ve
hapis cezası verilmesini talep etmişler.
13-14
yaşındaki ilköğretim öğrencileri, CHP’nin uzlaşma komisyonu üyesi Atilla Kart’a,
“1982 Anayasası askerin hazırladığı baskıcı bir anayasa. Toplumun mutluluğu
için bir sivil anayasa hazırladık” deyince, onun da; “Kalıp laflara katılmayın.
Askerin etkili olduğu gibi birilerinin sizi yönlendirmesine izin vermeyin. Ne
yapacaksanız özgür düşüncenizle yapın” dediği ve de öğrencilerin,
televizyonlarda sürekli anayasa tartışmalarını dinlediklerini ve artık milletin
ihtiyacı olduğu düşüncesini taşıdıklarını söylediği bildiriliyor.
Bu
haber de, çocuk istekleri olarak bildirilenlerin ve, çocuk katılımın da esas
dürtücü gücün büyüklerin davranışları olduğu ve çocukların anlamını
bilmedikleri konularda bile güdümlü kodlanmalarla konuşabildikleri gerçeğini
gösteriyor.
Çocukların
dini eğitim istemesi, çocuk katılımı diye çocukların eğitim konusundaki
bilgilerini temel almanın yanlışlığını gösteriyor.
Çocukların
kendileri için "şu eğitim iyidir" yargısıyla istek bildirmeleri, hele
okudukları okulun dini eğitimi hedefleyen bir kurum olduğu biliniyorsa, temel
yapılacak bir çocuk isteği olarak kabul edilebilir mi?
Son
günlerde tartışma alanına giren zorunlu ilköğrenimin 12 yıla çıkarılması
hedefinin temel hedef ve uygulama biçiminin üzerinden gelişen tartışmalar,
çocuk katılımının, büyük oranda çocuğun, çocuk için bahane edilerek
kullanımından öteye algılanmadığı fikrini kuvvetlendiriyor.
Çocukların
fikri ve isteği budur diye kendi davalarının taraftarı yapma alışkanlığının
sürmesi çocuk görüşü ve katılımının nasıl algılandığını bir kez daha
gösterirken büyümeyenlerin yalnızca çocuklar olmadığını da gösteriyor.
Kaynak gösterimi: www.0-18.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder