ULUSAL İLETİŞİM AĞI

3 Temmuz 2012 Salı

EĞİTİM VAHŞİLİKLE SAĞLANABİLİR Mİ?


Adalarda sahibine çifte atan atı ortalarına alan arabacılar onu çeşitli maddelerle döverek adam etmeye kalkmışlar.

Haberi okuyunca hangisi hayvanca diye düşünmeden edemedim.

Atasözlerimizin çoğunda dışlaşan genetik bir anlayış da dövme ve dayağın hayvan ve insan için eş değer bir eğitim olarak algılanmasını gösterdiğinden, insana döverek birşey anlatmaya çalışmayı onu terbiye etmek sanan ortak aklımız, hayvanı da bu türden adam edeceğini sanıyor olmalı.

Neyse ki günümüzde yeterli olmasa da insan hakları, çocuk hakları kadar hayvan hakları kavramına da sahip bireyler ve onların oluşturduğu kamuoyu var.

Çağımızın açık ve ulaşımı önlenemez haberleşme düzeyi, olan biteni tüm açıklığıyla gözler önüne serdiği için şiddet ve vahşet her gün daha göze batar hale geliyor.

Kimi araştırmacılara göre insan vahşet ve şiddeti geçmişe göre azalsa da, her gün yüzümüze çarpan bu örneklerin çoğalmasıyla bizler, şiddet ve vahşetin daha arttığını düşünüyoruz.

Geçmişe dair saptanmış verilerde aslında insan vahşetinin doruğunda yer alan öyle uygulama örnekleri var ki onların yanında bugün ki vahşet örnekleri çok daha insani sayılsa da bugün vahşet ve şiddetin görünürlüğünün artması onun etkileşim alanlarını da arttırdığı için yeniden üretimine yol açıyor.

Uygar olmayı, modern yaşamı sağlayan tüm gelişmişlikleri kullanabilme becerisi olarak algılayanlar, aslında bu tür tepkiler ölçü alındığında sınıfı geçenlerin sayısı oldukça azalacaktır.

Uygar olmak, kişilerin sürekli oto kontrolüyle sağlanabilen ve sonucu insanlık hanesine bir artı ekleyen zor, yorucu bir çabadır.

Şiddet ve vahşetten uzaklaşmakla uygar olmak arasındaki doğru bağlantı insanlığın geleceği açısından çocuklara kazandırılacak en yararlı bilgidir.


Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: