ULUSAL İLETİŞİM AĞI

1 Mayıs 2011 Pazar

Bildiğini Okuma Kültürü ve Çocuk Etkileşimi

Bir davranışın hatalı olduğunu bildiği halde yapmak, toplumumuzda çok rastlanan bir davranış biçimidir.

Bunun vardığı son nokta, cehaletle açıklanamayacağını gösterir türden.

Otomobillerin şoför ve ön koltuk yolcusunu kemer takması için otomatik olarak uyaran sinyalleri kemeri takarak susturmak yerine, ufak bir takıcı gibi susturma yolu keşfedilmiş.

Tercih edenlerin çokluğu bunu satılabilir bir hale getirmiş. Beş on lira verenler bu sinyal kesiciye sahip olabiliyor.

Televizyonda kendine yöneltilen tv mikrofonuna “evet, ben de alıyorum” diyen kişi, “gerçi doğru bir şey değil ama alıp kullanıyoruz işte” diyebiliyor.

Bu sözler yanlışı anlama itirafından çok her türlü uyarıya karşın kendi bildiğini yapma kültürüne de dayanıyor.

Yanlış ve hata yapmayı sadece kişisel bir tercih ve hak gibi algılayanlar, kendine zarar verme- yi de bir çeşit özgürlük gibi yorumluyorlar.

Mazeret ve nedamet kültürüyle de şekillenen bu davranış, yaşamın birçok alnında karşımıza çıkıyor. En bilinen örneğiyle zararlı olduğunu bile bile sigara içilmesi sadece tiryakilikle açıklanamayan böyle bir tutumu yansıtıyor.

Bana veya bize bir şey olmaz lafıyla görünen tehlikeleri hiçe sayan kafalar, bir şey olabileceğini kabul ettiklerinde de böyle davranmaktan vazgeçmedikleri için göz göre göre tehlikelerle yaşamakta bir sakınca görmüyor.

Gerçekleşen facialara da, gerçeklere de meydan okuyan bu tavırla, kendi inançlarına da meydan okuduklarını görmedikleri için Allah’ın dediği olur sözüyle noktalayarak işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar.

Yaygın kullanıma sahip “Be demesene be” sözüyle bu çarpık bilinci yeni nesillere de aşılayan bu anlayış oluyor.

Sonunda mantık yoluyla içinden çıkılamaz bir düzen yaratıp kurtarıcı olarak Allah’tan başka sığınacak bir şey olmadığını ileri sürerek kendi akıllarına ait sorumluluktan kurtulma yoluna gidiyorlar.

Hatalardan ders alma, hata yapmama çabasının hiç uğramadığı bu zihinlerin bildiğini okuma davranışı da kafalarda bir tür hikmet olarak biçimleniyor.

Bu toplumsal kültürün etkileşiminde büyüyen çocuklar ve nesiller yanlışlığın bedelini hep yaşamlarıyla ödedikleri bir düzenin mensupları olarak varlık gösteriyorlar.


kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: