ULUSAL İLETİŞİM AĞI

1 Mayıs 2011 Pazar

Medyanın Cinayet Örneklemesindeki Rolü

Son günlerde çocuklara dönük cinayet haberlerindeki artış ve bunların yine medya kanalıyla duyuruluş ve işleniş biçimi, medyaya dönük eleştiriyi de gerekli kılıyor.

Tüm toplumlarda medya etkisi aynı olmuyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda medya etkisi ve otoritesi gelişmiş toplumlara göre farklı oluyor.

Gelişmiş toplumlarda medya yönlendirici ama bireysel etkileşimde toplumun ortalama akıl yaşı daha yüksek olduğu için daha az yıkıcı olabiliyor.

Gelişmekte olan toplumlarda ise bireysel etkileşim yerine ortak etkileşim egemen olup, her olumsuzlukta medya günah keçisine çevrilip suçlanıyor. Başlı başına bir belgeleme otoritesi olarak kabulleniliyor.

Yazılanlara inanmama tepkisi verilse de bir olgu medyada yayınlanınca legallik kazanıyor ve tüm ortak düşün gerekçelendirmeleri medya üzerinden temellendiriliyor.

Bu nedenledir ki böyle toplumlarda medyanın cinayet kültürüne katkısı daha fazla söz konusu oluyor.

Medyada homojen bir yayın yapmasa da genel tavır olarak tüm detayları ve dokunaklılık vurgularıyla cinayetleri afişe etme eğilimi ağır basıyor. Kimi beyinler için onları suça iten durumları halletme yolu olarak şiddete başvurma ve katletme olgusu da kaçınılmaz bir çare olarak görünüyor.

Her suçlunun suçu gerçekleştirme biçimi özel olsa da bazı medya organlarında yayınlanış biçimiyle suça teşvik eden ve örnek oluşturan bu olguların, kopyalanarak çoğalması böyle mümkün oluyor.

Bu açıdan son günlerde yine artış gösteren ve üst üste gelen çocuk ve kadın cinayetlerinin veriliş biçiminden rahatsızlık duyanlar çoğalırken olayı kanıksayıp örnekleyenler de artıyor.

Tıpkı intihar haberlerinde saptanan özendirici olma etkisi gibi bir teşvik oluşturuyor.

İşleniş biçimiyle “Münferit yani kendiliğinden olan olay” diye nitelendirilenler bu olaylar, aslında belli şartlar ve yanlış birikimler sonucu oluştuğundan, münferit diye geçilemeyecek nitelikte oluyor ama bunun kitlelerce bilincine varılamıyor.

Bu tür görülmemiş cinayet örneklerinin kamuoyuna sunuluş biçimi tüm detaylarıyla örneklenince, çoğalıp, kıs sürede “münferit” olmaktan çıkarken aynı zamanda icabında yapılabilirmiş gibi bir legallik algısı da oluşturuyor.

Bu nedenle son zamanlarda her gün şiddete uğrayan ve de öldürülen özellikle kadın veya çocuk olgusundaki artış, rastlantı değil.

Bu tip olayların dilsel ve görüntüsel sunumuyla neleri tetiklediği ve önleyici kurumlar ve onların birbiriyle koordineli işleyişine dayalı bir sistem olmaması gerçeği de bunlara eklenince yaşananlar hep göz göre göre gerçekleşiyor ve ilgilenenler de sadece üzülüyorlar.

Toplumsal bilincin yükselmesiyle oluşumu önlenecek organize işleyen bir sistem kurulmadan, bu artışın önlenemeyeceğini hepimiz görsek de, bunu oluşturmanın yolunun sadece bu olayları bu tarz haberleştirmekten geçmediğini bilmek ve önleyicilik açısından önemini iyi kavramak gerekiyor.


Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: